28 Kasım 2015 Cumartesi

Yemekleride acılı severim aşkı da öyle.. Çünkü acıyı sevmezsek ne suyun değerini biliriz ne de tatlının tadını.. M.A

27 Kasım 2015 Cuma

Ne tuhaftır şu insanlar
kimi zincirler içinde hür
Kimi esir olmaktan bahtiyar
Kimi de benim gibi bin bir şeyi düşünür
Ne tuhaftır şu insanlar
Kimini yel alır, su götürür
Kiminin çilesi sürer mezara kadar
Kimi de gününü gün etmeyi düşünür

- II -
İnsan insanın kadrini bilmezmiş meğer
Anlaşılamadı gitti mısralarım
Çünkü; insanlar benim halime güler
Bense onlar için ağlarım

İnsan insanın kadrini bilmezmiş meğer
Birimiz gülsek, ağlıyor onumuz
Bizden kara değilmi geceler
Bari karanlık olmasaydı sonumuz

- III -
Nice insanlar gördüm ki ben
Dudaklarında en ateşli türküler
Barış içinde yaşamayı bilmeden
Bir savaş meydanında öldüler

Nice insanlar gördüm ki ben
Dudaklarında en bayağı şarkılar
Ve gözlerinde ihtiras ışığı eksilmeden
Birer ilah gibi yaşadılar

- IV -
Yarabbi, adaletin bu mu
Kuş uçar, yılan sürünür
Düşünmek istemem fani olduğumu
Verdiğin nimetlere şükür

Yarabbi, adaletin bu mu
Yaşayan yaşar, ölen toprağa gömülür
Ve hayat sadece bir arzu mu
Bizi korkutan ölüm müdür?

- V -
Söyleyin ey çizgiden hayaletler
Artık ihtiyar olduğumuz gerçek mi?
Kaybolan o gamsız saatler
Hiç geri gelmeyecek mi?

Söyleyin ey çizgiden hayaletler
İn misiniz, cin misiniz
Ya siz, ey eşsiz faziletler
Fazilet olduğunuza emin misiniz?

Ümit Yaşar Oğuzcan

15 Kasım 2015 Pazar

Bir beyaz gemiydi ayıran onları 
Kadın güvertedeydi, adam rıhtımda 
Şimdi unuttum yüzünü kadının 
Adamın gözleri aklımda 

Kana bulanmış bıçaklar gibi 
Uzun kirpikleri ıslaktı 
Adam dertli, adam darmadağın 
Dokunsalar ağlayacaktı 

Adam bitkindi, adam seviyordu 
Kalan kederdi, giden gemiyse 
Taş olduğu içindir dedim 
Rıhtım taşları erimediyse 

Derken bir düdük öttü ansızın 
Bembeyaz gemi gitgide ufaldı 
Korkunç yalnızlığıyla başbaşa 
Rıhtımda bir adam kaldı

Ümit Yaşar Oğuzcan

Hayatta birinci etap şanssızlıkla başlarsa ikinci ve üçüncü yanlışı yaptırıp doğru yaşantını götürür unutturur bu dünya.. M.A
Biri benim yüzümden acı çekecekse çekmesin ben varlığımı bile yok etmeyi dilerim biri benim yüzümden acıyı bal eyleyeceksede öyle... M.A
Bitmişse
Kızıllığını avuç avuç içtiğimiz şafaklar
Öğleler, ikindiler çoktan geçmişse
Bir akşamüstü garipliği
Sarmışsa her yeri
Güneş devrilmiş
Renkler solmuş
Sesler kesilmişse
Son kuşlar da geçip gitmişlerse ufuktan
Ve çiçekler
Bükmüşse boyunlarını dalgın dalgın
Bil ki ölüm saati gelmiştir
Senden uzak, kendimden uzak
Tüm umutlardan ve her şeyden uzak
Ben ölmüşümdür uzaklarda bir yerde
Gövdesini kurtların oyduğu
Bir ağaç gibi devrilmişimdir
O anı sen bileceksin herkesten önce
Herkesten iyi sen anlıyacaksın
Çâresizliğini, yıkılmışlığını
Sevdiğin adamın
Ve seni nasıl sevdiğini
Duyacaksın derinden derine
Belli belirsiz
Bir gölge düşecek gözlerine
Fakat ağlamıyacaksın, ağlamıyacaksın
Sen tek gelinim, sen tek kadınım
Sen güzelim, nazlım, bebeğim
Kadersizim sen
Gülerken ağlayanım, ağlarken gülenim
Varlığım, nedenim, alınyazım benim
Elbette ağlamıyacaksın
Çünkü sonsuzluklar
Sonsuz sevenler içindir
Çünkü ölüm
Sevmeyi ve ölmeyi bilenler içindir.
Ümit Yaşar Oğuzcan