TOPRAK KOKAN TEMİZ GÜL UMUDU
Hem çevresel olarak hemde kalben betonlaşan dünya da hala toprak kokan temiz gül olarak kalmış insanlar olarak sayımız oldukça az.. Yalaka olmadık hırsız olmadık haksızlığı kendimize yakıştırmadık gücün gösterişin yanında olmadık ama kendisiyle yine en mutlu olan bizler olduk.. Aşkımızı çoğalttık soyumuzu değil ama unutmayın azınlıktan değer doğar güç doğar..
Umudunuzu kip tutun.. Asla pes etmeyin. M.A
22 Temmuz 2018 Pazar
21 Temmuz 2018 Cumartesi
4 Temmuz 2018 Çarşamba
HERSEY SENDE BASLAR SENDE BİTER
Hadi herkes çocukluğuna insin bir psikoloğa ihtiyaç yok herkes inebilir çocuklukta yaşadığımız masumlugu hatırlayın ve şimdi ne kadar zalim olduğunuzu aklınıza getirin bu çocuk ben miyim diye kendinize bir sorun ileride yaşlaninca bir çocuğa muhtaç olacağınız günlerin geleceğini düşünün çocukluk ve yaşlılık arasında kalmayın ikiside gerçeği insanların eğer çocukken sizi sevindiren seyler neyse onlarla yaşamayı bilin çünkü yaşlandığınız da bunu bir başka çocuğa veya kendi cocugunuza yaşatabilin.. İyi insan olmak için biraz geçmişinizide düşünün geleceğinizide.. Bakın o zaman hersey ne kadar kolay olur. Deneyin görün.. M.A
Hadi herkes çocukluğuna insin bir psikoloğa ihtiyaç yok herkes inebilir çocuklukta yaşadığımız masumlugu hatırlayın ve şimdi ne kadar zalim olduğunuzu aklınıza getirin bu çocuk ben miyim diye kendinize bir sorun ileride yaşlaninca bir çocuğa muhtaç olacağınız günlerin geleceğini düşünün çocukluk ve yaşlılık arasında kalmayın ikiside gerçeği insanların eğer çocukken sizi sevindiren seyler neyse onlarla yaşamayı bilin çünkü yaşlandığınız da bunu bir başka çocuğa veya kendi cocugunuza yaşatabilin.. İyi insan olmak için biraz geçmişinizide düşünün geleceğinizide.. Bakın o zaman hersey ne kadar kolay olur. Deneyin görün.. M.A
29 Haziran 2018 Cuma
GÖNÜL SOFRASI
Gel hadi seninle yarin kimi kandiralim kendimizi nasil mutlu edelim diye yirtinmayalim cirpinmayalim gel en dogal olalim en sade olalım mekanlar markalar modeller etiketler fiyatimizi belirlemesin. Gel gonül soframa yalan dolan kandırmaca yok. Koy yüreğini masaya dök içini bardağa ver kalbini hesaba bana da afiyet olsun sana da.. M.A
Gel hadi seninle yarin kimi kandiralim kendimizi nasil mutlu edelim diye yirtinmayalim cirpinmayalim gel en dogal olalim en sade olalım mekanlar markalar modeller etiketler fiyatimizi belirlemesin. Gel gonül soframa yalan dolan kandırmaca yok. Koy yüreğini masaya dök içini bardağa ver kalbini hesaba bana da afiyet olsun sana da.. M.A
23 Haziran 2018 Cumartesi
PEMBE MAVİ AŞKIN RENGİ
Öncelik sıralarında aşk yoksa sevme arkadaş sevme isteme özendirme gösterme oynama oynatma koklama koklatma.. Öncelik sıranda aşk yoksa çöp kokar asla o huzura erişemezsin.. Yanında biri veya birileri olmak seni çöp kovasından başka bir şey yapmaz her gelen sana çöp atar ve sen kokarsın. Aşk mutluluğunun pembe bir dokusu mavi bir havası vardır işte onu yaşamak yada yaşamamak arasındaki çizgidir hayat.. M.A
Öncelik sıralarında aşk yoksa sevme arkadaş sevme isteme özendirme gösterme oynama oynatma koklama koklatma.. Öncelik sıranda aşk yoksa çöp kokar asla o huzura erişemezsin.. Yanında biri veya birileri olmak seni çöp kovasından başka bir şey yapmaz her gelen sana çöp atar ve sen kokarsın. Aşk mutluluğunun pembe bir dokusu mavi bir havası vardır işte onu yaşamak yada yaşamamak arasındaki çizgidir hayat.. M.A
21 Haziran 2018 Perşembe
DÜNYAYI VE ÜLKEMİZİ AŞK KURTARACAK
17 Haziran 2018 Pazar
AŞK ÇOCUKKEN ÖLMESİN
Her insan hastalıklı doğar el bebek gül bebek büyütüldüğünde sevgiye doyar zalimleşir can yakar aldatır aldanır asla sevmez sevilmeyi ilgiyi çocukken aldığı için hiç çekmez..
Aşk niye önemlidir? Eksiklerimizin ve ihtiyaçlarımızın hastalıklarını kapatmak için değil elbette.. Bunları birbirine hissettirmeden iyleşmemiz için yorganı biri uyurken diğerinin örtmesi için var. Aşk gösterişi sevmez gösteri aşkın işi değil tiyatro artistlerinin işi.. M.A
Her insan hastalıklı doğar el bebek gül bebek büyütüldüğünde sevgiye doyar zalimleşir can yakar aldatır aldanır asla sevmez sevilmeyi ilgiyi çocukken aldığı için hiç çekmez..
Aşk niye önemlidir? Eksiklerimizin ve ihtiyaçlarımızın hastalıklarını kapatmak için değil elbette.. Bunları birbirine hissettirmeden iyleşmemiz için yorganı biri uyurken diğerinin örtmesi için var. Aşk gösterişi sevmez gösteri aşkın işi değil tiyatro artistlerinin işi.. M.A
28 Mayıs 2018 Pazartesi
AŞK KARANLIK GECEDİR
Gündüzü yok sevmenin gecesi var..
en koyu karanlık hissettiğin kadar yaşarsın sevdanı aydınlığa çıktığında sudan çıkmış balık gibi çırpınırsın görürsün sahteliğini insanların..
En kara gecedir sevmenin en acı-tatlı tadı gündüze karışır tek renk olur aşkın grisi yoktur doğru aşk hep siyahtır beyaz diyenler yalan söyler.
Aşk'ın diğer adı kapkaranlık bir gecedir aydınlığa çıkartmazlar çıkamazsın Aşk'ın düşmanları gündüzleri dışarlar da elinde torbalarla gezerler işsizler yada işkolikler yani dünyasını sadece gündüzlere aydınlıklara yoğmuş insanların o alış-veriş kurdu gözlerini görmek Aşk'a dair değildir hiç olmadı.
Seviyorsan karanlığı seveceksin sevmiyorsan gündüzlerde kendini kandırmaya devam edersin..
Aşkın gündüzü yok, Aşk hep en karanlık gecede gizlidir.
Geceler tenlerin çiftleşmesi için değil, hislerin yoğunlaştığı korkuların bittiği yüreklerin tekleşmesi için var.
M.A
Gündüzü yok sevmenin gecesi var..
en koyu karanlık hissettiğin kadar yaşarsın sevdanı aydınlığa çıktığında sudan çıkmış balık gibi çırpınırsın görürsün sahteliğini insanların..
En kara gecedir sevmenin en acı-tatlı tadı gündüze karışır tek renk olur aşkın grisi yoktur doğru aşk hep siyahtır beyaz diyenler yalan söyler.
Aşk'ın diğer adı kapkaranlık bir gecedir aydınlığa çıkartmazlar çıkamazsın Aşk'ın düşmanları gündüzleri dışarlar da elinde torbalarla gezerler işsizler yada işkolikler yani dünyasını sadece gündüzlere aydınlıklara yoğmuş insanların o alış-veriş kurdu gözlerini görmek Aşk'a dair değildir hiç olmadı.
Seviyorsan karanlığı seveceksin sevmiyorsan gündüzlerde kendini kandırmaya devam edersin..
Aşkın gündüzü yok, Aşk hep en karanlık gecede gizlidir.
Geceler tenlerin çiftleşmesi için değil, hislerin yoğunlaştığı korkuların bittiği yüreklerin tekleşmesi için var.
M.A
AŞK YOKSA
Aşk yoksa yoklukta olur insan, asıl yoksulluk aşksız olmak,
Hapis yaşar insan aşk yoksa,
Menfaatleriyle yaşar, vakitleri ölene kadar.
Komşusundan bekler, komşusuna selam vermez aşk yoksa.
Dil papuç olur gıybete düşer yürekte ses yoksa,
Aşık olan sever sevdirir dünyayı nice kötülüklere
Kin bitmez zalim güler aşk yoksa..
Aşk hep var sakın yok sayma
Yok saydığın kadar yok olursun.
Hem kendine hem insanlığa
M.A
Aşk yoksa yoklukta olur insan, asıl yoksulluk aşksız olmak,
Hapis yaşar insan aşk yoksa,
Menfaatleriyle yaşar, vakitleri ölene kadar.
Komşusundan bekler, komşusuna selam vermez aşk yoksa.
Dil papuç olur gıybete düşer yürekte ses yoksa,
Aşık olan sever sevdirir dünyayı nice kötülüklere
Kin bitmez zalim güler aşk yoksa..
Aşk hep var sakın yok sayma
Yok saydığın kadar yok olursun.
Hem kendine hem insanlığa
M.A
8 Nisan 2018 Pazar
BANA GÜLEN İNSANA BEN AĞLARIM
İnsanları düşünüyorum da...
İnsanları düşünüyorum da...
Ne çok boş şeye takılıp hayatlarını dolduruyorlar..
Kim ne yapmış o ne yapmış beni beğenirler mi ne yapsam da en iyisi ben olsam acaba sorularıyla
İki sohbet edemiyorsun artık ne yazık ki insanlar sonsuzluğun karanlığına doğru emin adımlarla gitmekte..
En uzunu, en güzeli, en yakışıklısı, en zengini, en sarışını güneş sarısı batıncaya en siyahı en esmeri kapkara oluncaya kadar, en kızılı kızıl zehirli elmayı yiyinceye kadar.. Doyumsuz bir yaşama ilerlenen hayatlar..
O kadar EN'leri var ki insanların kendilerini kaybettiklerinin farkında bile değiller.
Bir şeyleri anlamlandırmak için illa istediğimiz şeyleri yaşamamız mı gerekir ?
Hayatta mutlu olmak bunlardan ibaret midir?
Yada mutlu olmak zorundamıyız ki mutluluğumuz çok mu önemli ?
Sen değilsin dünyada tek sen değilsin mutluluğu hakeden belki..
Unutmayın haketmediğiniz mutluluğa koşmaktansa sonsuza kadar mutsuzluğunuzla övünecek kadar cesur ve asil olmalısınız.. Aksi taktirde kendi kendinizi kandırmaktan başka bir şey yapmazsınız..
Uçurtmalar uçtu gitti mutluluğu gözyüzüne bıraktık, saklambaçlar artık alenen oyun değil insan insandan saklanır oldu insanlığını gizler oldu gambazlamak artık çok kolay insanlığın kalbi artık beton oldu yeşiller yok o güzel koku mutluluk yok...
Sonu var mı peki söyleyin? Son model aşkıyla yaşadığınız hayatın eski modasını hiç merak ettiniz mi ? Eski modaların yenilerinden daha samimi dürüst ve aldatılmadığını bilir misiniz ?
Hadi söyleyin bana sidik yarışı yaptığınız arkadaşlarınızla dost olduğunuzu düşündünüz mü gerçekten.. :)
Arkadaşından sevdiğini kıskanırsın neden çünkü basitleşmiş bir aşkın içindesin öyle değil mi ? Güven olsa bu kıskançlığın olmaz biliyorsun.. O güvensizliğe neden geliyorsun orayı düşün..
Bu kafaların karışması neden? Hiç düşündün mü ? Aşkı hiç bulamıyorum içinde olsam da arıyorum arıyorum ararken sizleri görüyorum gördükçe kendi aşkımı çok seven biri olduğum halde yaşayamıyorum.
Bu kafaların karışması neden? Hiç düşündün mü ? Aşkı hiç bulamıyorum içinde olsam da arıyorum arıyorum ararken sizleri görüyorum gördükçe kendi aşkımı çok seven biri olduğum halde yaşayamıyorum.
Sizin böyle mutsuz olmanıza gönlüm el vermiyor.. Ne var ki bu oyunda sizleri izleyip sadece geleceğimize ve bu dünyadaki gelecek çocuklara üzülüyorum.. Kendi mutluluğumu düşünemiyorum işte bunu göz gere gere kabul edemiyorum..
Sizler için yazacağım kendim için değil... Dünyanın aşka boğulması için gerekirse tüm kanımı dökeceğim.... Unutmayın basitleştirilmiş sosyal medya başta olmak üzere tiyatro sahnesine çevirdiğiniz yaşamlarınızda rekabet halinde olduğunuz kendinizi bu rekabette kaybettiğiniz bir dünyada her zaman ezilen ve hiç tükenmeden isteyen isterken de hep kaybeden sizler olacaksınız..
M.A
19 Mart 2018 Pazartesi
Belkim bir kertenkeleydim
piç edilmiş bir yağmurun serini
bir güzelin çirkiniydim
çirkinlerin en güzeli
yeşil koşsa güneşlerin gölgesi
ben en hızlı yeşiliydim
kurbağa yarışlarında annemin
çatal matal kaç çataldım kim bilir
bin dereden bir kendimi getirdim
haydan gelip huya giden bir huysuz
heyheyler içinde bir heydim
belkim yedi belkim sekiz belaydım
düdük çalar hırsızlanmış polisler
ben korkudan üstlerime işerdim
üç yıldızlı bir albaydı gökyüzü
karşısında önüm açık gezerdim
ağzı bozuk meymenetsiz bir ozan
rus cenginde çağanozdum bir zaman
iki gözüm iki koltuk-eviydi
mavilerim bir miyobun koynunda
kendi düşen köyler kentler ağlamaz
sur dışında ben oturur ağlardım
ekmek diye bağrışırdı bebeler
elma derler ben ortaya çıkardım
ağıtlarla kutlanırdı İsa-doğdu gecesi
fildişinden bir kuleydim yıktım kendimi
bilmem hangi keloğlanın fesiydim
bir püskülsüz sümbülteber tohumu
fesleğenler yaprak dökmüş şerrimden
bir naraydım kimse bilmez nereden
ya yakından ya uçmaktan gelirdim
belkim ince belkim kalın bir sestim
belkilerin kol gezdiği saatta
belkim belki bile değildim
Can Yücel
piç edilmiş bir yağmurun serini
bir güzelin çirkiniydim
çirkinlerin en güzeli
yeşil koşsa güneşlerin gölgesi
ben en hızlı yeşiliydim
kurbağa yarışlarında annemin
çatal matal kaç çataldım kim bilir
bin dereden bir kendimi getirdim
haydan gelip huya giden bir huysuz
heyheyler içinde bir heydim
belkim yedi belkim sekiz belaydım
düdük çalar hırsızlanmış polisler
ben korkudan üstlerime işerdim
üç yıldızlı bir albaydı gökyüzü
karşısında önüm açık gezerdim
ağzı bozuk meymenetsiz bir ozan
rus cenginde çağanozdum bir zaman
iki gözüm iki koltuk-eviydi
mavilerim bir miyobun koynunda
kendi düşen köyler kentler ağlamaz
sur dışında ben oturur ağlardım
ekmek diye bağrışırdı bebeler
elma derler ben ortaya çıkardım
ağıtlarla kutlanırdı İsa-doğdu gecesi
fildişinden bir kuleydim yıktım kendimi
bilmem hangi keloğlanın fesiydim
bir püskülsüz sümbülteber tohumu
fesleğenler yaprak dökmüş şerrimden
bir naraydım kimse bilmez nereden
ya yakından ya uçmaktan gelirdim
belkim ince belkim kalın bir sestim
belkilerin kol gezdiği saatta
belkim belki bile değildim
Can Yücel
Canımız yanmış gibi değil,
Canımız yana yana
Haykırıyoruz sahnedeki kadına ;
AÇÇ ! AÇÇ ! AÇÇ!
Bir koçbaşı gibi zorluyor duvarları çığlığımız…
Açız çünkü,
Açız…
Hem sade
O kadına
Ve kadınlara değil,
Güneşe,
Yeşile,
Toprağa
Ve açık havaya açız,
Adam gibi çalışmaya,
İnsan gibi yaşamaya da açız…
Onun içinde işte
Sahnedeki kadına değil asıl,
Bu düzenin bazına asılıyoruz,
AÇÇ ! AÇÇ ! AÇÇ ! diye haykırıyoruz.
Kilitleri aç!
Kelepçeleri aç!
Demir kapıları aç!
AÇÇ ! AÇÇ ! AÇÇ !
Açız çünkü,
Açız…
Bize okul,
Bize yol,
Bize fabrıka aç!
AÇÇ ! AÇÇ ! AÇÇ !
Yine de nazlanıyor sahnedeki rakkas…
Bu açmaza son çare ,
Bi açık versin diye bakıyoruz,
Canımız yanmış gibi değil,
Canımız yana yana haykırıyoruz;
AÇAMAZ ! AÇAMAZ ! AÇAMAZ !…
AMA hala anlamıyor ki düzenbaz,
Gönül hoşluğuyla o açmazsa eğer,
Fırladığımız gibi bu TARİH denen sahneye,
AÇÇ ! dediklerimizi biz
Kendi ellerimizle açaçağız!
Can Yücel
7 Ocak 2018 Pazar
Artık aldanmak istemiyorum. Beni sevgilerinin ölümsüzlüğüne inandır, korkulardan, şüphelerden kurtar. Hiç aldanmamışların o engin iç rahatlığına hasretim. Ayıkla, arıt beni... Bütün insanlar aldanıyormuş, sürekli bir aldanmaymış yaşamak... Ne çıkar? Ben artık aldanmak istemiyorum ya! Sen ona bak... Onun için seni erişemeyeceğin bir yere çıkarmayacağım, olduğun gibi seviyorum seni. Olmanı istediğim gibi değil... Hiç olamayacağın gibi değil... Neredeysen orada dur... Nasılsan öyle kal... Bütün mevsimleri bir günde, bütün yılları bir mevsimde yaşamaya razıyım seninle. Yanımda olduğun zamanlar nasıl apaydınlık oluyorum, nasıl içim huzurla doluyor, görmüyor musun? Gözlerimin derinliğine bakma; başın dönmesin... Gelecek günleri düşünme, korkma büyük hazlar yaşamaktan. Erişemeyeceğin hiç bir mutluluk yok. "Yaşadım" diyemeyeceğin hiç bir günün olmayacak benimle... Hiç aldatma beni, hiç yalan söyleme... Bir gün aldatsan bile; aldandığımı senden öğrenmeliyim önce. O zaman ölsem de mutlu ölürüm, inan... Biraz da olsa inanmış ölürüm. Aldanmak... En büyük yıkıntısı iç dünyamızın... Aldanmak... Ses veren üç telimizden birinin kopması... Aldanmak... O en son fakat en kesin kabullendiğimiz gerçek... Sen hiç aldatma ne olur!.. Yıkılışım da sevgim kadar büyüktür benim. Bırak, kalbimden ses veren bütün teller ben yaşadıkça sana inanmayı söylesin. Sana kayıtsız, şartsız inanmak olsun; bütün kazancım yaşamaktan. O zaman her şeye katlanırım. Korkulardan, endişelerden uzakta her saniye yaşadığımı bilirim. Çaresizlikler beni korktumaz. Şu aşağılık dünyanın hiç bir acısı seni sevmeyi unutturamaz bana artık. İnanmak; seni düşündükçe söylediğim bir şarkı olmalı dudaklarımda... İnanmak; gökyüzünün en karanlık zamanında bile görebileceğim bir yıldız olmalı... Dağlardan, denizlerden esen serin rüzgarlar gibi, senden gelen bir şey olmalı inanmak. Kimi gün kalem olmalı parmaklarımda, kimi gün kulağımda musuki, gözlerimde ışık olmalı. İçtiğim suda, yediğim ekmekte sana tüm inanmanın tadını duymalıyım. Her sabah ilk ışık, sana inanarak yaşayacağım mutlu bir gün getirmeli bana. İşte o zaman yokluğuna bile dayanabilirim, özlemlerim daha derin bir anlam kazanır. Seni beklerken şüphelerin o kahredici zehiri ile, geciktiğin her saniye bir defa ölmem. Artık aldınmak istemiyorum. Seni aldatmak zevkinden sonuna kadar mahrum edeceğim. Beni aldatmanın acısını da, sevincini de hiç tattırmayacağım sana. Çünkü, aldattığın zaman; yemin ediyorum yeryüzünde olmayacağım. İnanmışlığım ölüme kadar sürsün, bırak... Zarımı son defa senin için atıyorum!..
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ümit Yaşar Oğuzcan
4 Ocak 2018 Perşembe
Sana büyük bir sır söyleyeceğim Zaman sensin
Zaman kadındır İster ki
Hep okşansın diz çökülsün hep
Dökülmesi gereken bir giysi gibi ayaklarına
Bir taranmış
Bir upuzun saç gibi zaman
Soluğun buğulandırıp sildiği ayna gibi
Zaman sensin uyuyan sen şafakta ben uykusuz seni beklerken
Sensin gırtlağıma dalan bir bıçak gibi
Ah bu söyleyemediğim işkencesi hiç geçmeyen zamanın
Bu durdurulmuş zamanın işkencesi mavi çanaklarda kan gibi
Bu göz susuzluğundan sen yürürken odada
Bense bilirim büyüyü bozmamak gerektiğini
Daha beter seni kaçak
Seni yabancı bilmekten
Aklın ayrı bir yerde gönlün ayrı bir yüzyılda kalmaktan
Tanrım ne ağırdır sözcükler Asıl demek istediğim bu
Hazzın ötesinde sevgim hiçbir zararın erişemeyeceği yerde bugün sevgim
Sen ki benim saat-şakağımda vurursun
Boğulurum soluk alıp vermesen
Tenimde bir duraksar ve yerleşir adımın
Sana büyük bir sır söyleyeceğim Her söz
Dudağımda bir dilenen zavallı
Acınacak birşey ellerin için kararan birşey bakışının altında
İşte bu yüzdendir sık sık seni seviyorum deyişim
Boynuna takabileceğin bir tümcenin o parlakca kalp kristali
Kaba konuşmamdan gücenme benim Bu konuşma
Ateşte şu tatsız cızırtıyı çıkaran sudur o kadar
Sana büyük bir sır söyleyeceğim Bilmem ben
Sana benzeyen zamandan söz açmayı
Bilmem senden söz açmayı bilir görünürüm
Tıpkı uzun bir süre garda
El sallayanlar gibi gittikten sonra trenler
Bilekleri sönerken yeni ağırlığından gözyaşlarının
Sana büyük bir sır söyleyeceğim Korkuyorum senden
Korkuyorum yanın sıra gidenden Pencerelere doğru akşam üzeri
El kol oynatışından söylenmeyen sözlerden
Korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan korkuyorum senden
Sana büyük bir sır söyleyeceğim Kapat kapıları
Ölmek daha kolaydır sevmekten
Bundandır işte benim yaşamaya katlanmam
Sevgilim.
Louis Aragon
Zaman kadındır İster ki
Hep okşansın diz çökülsün hep
Dökülmesi gereken bir giysi gibi ayaklarına
Bir taranmış
Bir upuzun saç gibi zaman
Soluğun buğulandırıp sildiği ayna gibi
Zaman sensin uyuyan sen şafakta ben uykusuz seni beklerken
Sensin gırtlağıma dalan bir bıçak gibi
Ah bu söyleyemediğim işkencesi hiç geçmeyen zamanın
Bu durdurulmuş zamanın işkencesi mavi çanaklarda kan gibi
Bu göz susuzluğundan sen yürürken odada
Bense bilirim büyüyü bozmamak gerektiğini
Daha beter seni kaçak
Seni yabancı bilmekten
Aklın ayrı bir yerde gönlün ayrı bir yüzyılda kalmaktan
Tanrım ne ağırdır sözcükler Asıl demek istediğim bu
Hazzın ötesinde sevgim hiçbir zararın erişemeyeceği yerde bugün sevgim
Sen ki benim saat-şakağımda vurursun
Boğulurum soluk alıp vermesen
Tenimde bir duraksar ve yerleşir adımın
Sana büyük bir sır söyleyeceğim Her söz
Dudağımda bir dilenen zavallı
Acınacak birşey ellerin için kararan birşey bakışının altında
İşte bu yüzdendir sık sık seni seviyorum deyişim
Boynuna takabileceğin bir tümcenin o parlakca kalp kristali
Kaba konuşmamdan gücenme benim Bu konuşma
Ateşte şu tatsız cızırtıyı çıkaran sudur o kadar
Sana büyük bir sır söyleyeceğim Bilmem ben
Sana benzeyen zamandan söz açmayı
Bilmem senden söz açmayı bilir görünürüm
Tıpkı uzun bir süre garda
El sallayanlar gibi gittikten sonra trenler
Bilekleri sönerken yeni ağırlığından gözyaşlarının
Sana büyük bir sır söyleyeceğim Korkuyorum senden
Korkuyorum yanın sıra gidenden Pencerelere doğru akşam üzeri
El kol oynatışından söylenmeyen sözlerden
Korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan korkuyorum senden
Sana büyük bir sır söyleyeceğim Kapat kapıları
Ölmek daha kolaydır sevmekten
Bundandır işte benim yaşamaya katlanmam
Sevgilim.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)