13 Ekim 2015 Salı

O durmadan kaçıyor; 
sen ardından gitmiyorsan; 

o günün her saatinde saklanıyor, 
sen yollara düşüp deli divane aramıyorsan; 

o sana acıların en büyüğünü tattırıyor, 
sen bundan en yüce hazzı duymuyorsan; 

boşuna aldatma kendini, 
onu sevmiyorsun demektir. 

Elindeki içki kadehinde, 
dudağındaki sigarada , 
okuduğun kitapta, 
mırıldandığın şarkıda, 
söylediğin şiirde, 
gördüğün rüyada 
ve yaşaman için 
ciğerlerine doldurduğun havada 
o yoksa; 
Onun vazgeçilmezliğini anlamamışsan; 
onu sevmiyorsun demektir. 

Renkler onunla değerlenmiyorsa, 
örneğin onsuz kırmızı kırmızılığının, 
mavi maviliğinin farkında değilse, 
beyaz yalnız o giydiği zaman 
güzelliğini haykırmıyorsa, 
sabahları onu görünceye kadar 
güneş doğmuyorsa 
ve onsuz gökyüzü geceleri 
aya, yıldızlara 
hasret değilse 
onu sevmiyorsun demektir. 

Sokakta gördüğün her yüzde 
ondan birşeyler aramıyorsan, 
güzel bir manzara, 
hüzünlü bir musiki onu hatırlatmıyorsa, 
uykudan uyandığın zaman 
yaşamakta olduğundan önce 
onu hatırlamıyorsan, 
omuzlarına dökülmüş saçları, 
bir sis perdesinin ardında 
her zaman gülen, 
ışık saçan gözleri 
aklına gelmiyorsa, 
durup durup avuçlarının 
sıcaklığını özlemiyorsan; 
Onu sevmiyorsun demektir. 

Dünyada yaşıyan öteki insanların 
senin için hala bir değeri varsa, 
ona karşı tutumunu 
toplumun köhne ve manasız 
kurallarına göre ayarlıyorsan 
ve açık açık 
sanki var olduğunu haykırırcasına 
sevgini söylemiyorsan; 
Onu sevmiyorsun demektir. 

Yok o senin için 
herşeyden değerliyse, 
gözünü yumduğun anda 
onu görebiliyorsan, 
o bütün şarkılarda, 
bütün şiirlerde, 
bütün resimlerde ise, 
ona muhtaç olduğunu 
söylemekten utanmıyorsan, 
senin içten ve büyük sevgine 
karşılık vermiyeceğinden 
korkmuyorsan, 
bütün bencil duygularından 
sıyrılabilmişsen 
onun için herşeyi, 
ama herşeyi yapacak gücü 
kendinde buluyorsan, 
her hali sana 
ayrı ayrı güzel geliyorsa, 
karşısında kendini 
bir çocuk gibi hissediyorsan, 
istediği anda onun için 
ölebileceksen, 
onun için yaşıyorsan 
ve yine onun için 
bildiğin bilmediğin 
bütün düşmanlıklara 
karşı koyabileceksen, 
o her geçen dakika 
sende biraz daha büyüyorsa 
ve kendi kendine bile 
çok sevdiğini bütün 
samimiyetinle, 
inanmışlığınla 
itiraf edebiliyorsan, 
bir gün o seni hiç, 
ama hiç sevmediğini söylese bile, 
senin sevginde azalma olmayacaksa 
ve ölünceye kadar onu aşkların 
en ölümsüzü ile sevebileceksen; 
işte o zaman 
onu seviyorsun demektir. 

O sana sevmeyi, 
gerçek aşkı öğretti. 
Sen onu hep sevecek 
ve sevilmenin mutluluğunu tattıracaksın. 

O, hiç sen olmasan bile, 
seni bir parça sevmese bile...

Ümit Yaşar Oğuzcan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder