14 Mart 2016 Pazartesi

Nemli sabahı sana taşıdım
Islaklığıyla ilk yazın arzularını
Ve senin üstüne doldum doğan güneşle
Oysa dünya hoşgörünün ellerinde yaratıldı,
Kaç defa gözyaşlarım güvenle döküldü ellerine,
Yaram kaç defa sulandı kaç defa heyecanla koştum sana
Uygun bir günde ulaştım sana kaç defa benliğimi
Ve bedenimi üstüne bırakarak isyanımla temizleyerek  kutsallığını
Senin bir gül oluşundan değil serabım renklerin gölgesinde büyüdüğü için
Yüzünü bahara yaymadım
Ve ayın güzelliğini rivayetle söyledim
Serabında gezgin, hangi yüz
Kokundan esmeden seni görebilirdi?
İşte, bu garip dunyaya yayıldı kokun
Rüzgardan rüzgara taşındı
Koynundaki yuvaya batarak
Dönen her sabahla içinde tomurcuklandı...

5 yorum:

  1. Merhaba tesadüfen keşfettim... :) Ben de beklerim Kafa'ya... sevgiler! :)

    YanıtlaSil
  2. tesadüfen denk geldim blogunuza çok sevdim. bende beklerim

    YanıtlaSil
  3. teşekkürler hektorpiriamos@gmail.com mail atarsanız iletişime geçeriz..

    YanıtlaSil